Mineria Wiki
Register
Advertisement
Willowdale

Genel[]

Leran’ın güney doğusunda, şehirden kopuk bir kasabadır. Ticaret yolu üzerinde olmadığı gibi, Willowdale’i büyük şehre bağlayan tek yol da bir patikadır bu sebeple ne yolcuların ne de şehirlilerin pek uğramadığı bir yere dönüşmüştür. Kasabaya uğrayan insanları çoğu ya eski bir dostu ve ya bir akrabayı ziyarete ya da kasabanın kendince meşhur akçaağaç şurubunu tatmaya gelir.

Kasaba yaklaşık 50 haneden oluşmaktadır, merkezinde ise Sıkkın Orman isimli bir han bulunur. Leran’dan gelen şarap ve biranın yanında, kasaba halkınca çok sevilen, ormanda yetişen yemişlerden üretilen tatlı bir şarap da servis ederler. Kasabaya dışarıdan pek gelen giden olmadığı için han genelde odalarını kullanıma hazır tutmaz ve müşteriler de genelde kasabanın yaşlılarından oluşur. 

Geçim[]

Kasabanın başlıca geçim kaynağı ormancılıktır. Birkaç haftada bir Leran’a ufak bir konvoy gidip, odun, kürk, av eti gibi malzemeler götürür ve kasabanın ihtiyacı olan tarım ürünlerini ve alet edevatı alıp döner. Ormancılığın yanında kümes hayvanları ve meyve bahçeleri de vardır ancak kasabanın ihtiyacından fazla üretim yapılmaz. Kasabanın ormancı kampı kasabanın birkaç kilometre güneyinde bulunur, kamp kasabanın izcilerinin kalması için ufak bir baraka ve depo olarak kullanılan genişçe ahşap bir yapıdan oluşur. 

Kasabanın hemen kuzeyinde bulunan Elcid Nehri ise balıkçılık için kullanılmakta ancak yine sadece kasabanın ihtiyacına yetecek kadar işlenmektedir.

Salkımsöğüt İzcileri[]

Salkımsöğüt İzcileri kasaba halkının en gurur duyduğu şeylerden biridir. Ünleri Ralden ve Zelatan’a kadar yayılmıştır. Ikabin Ormanı yakınlarında en iyi avcılar ve iz sürücüler oldukları söylenir. Bunun başlıca sebepleri, ormanın içinde doğup büyümeleri ve neredeyse çocuk yaşta diğer izcilerle birlikte ormanda ava çıkmalarıdır. İzcilerin görev tanımları ise zamanla, özellikle son yıllardır artan haydut ve yağmacı aktivitesi sebebiyle, değişmiştir. Bir zamanlar ormanda av bulup, kesilecek ağaçları işaretlemek olan görevleri; ormanda sürekli devriye gezip haydut gruplarını kasabadan ve ormancılardan uzak tutmaya ve artık sıklaşan hayvan saldırılarına karşı kasabayı korumaya dönüşmüştür.

İzcilerin lideri, kasabada sıkça “kızılkurt” olarak anılan Anthony Tattersall, artık orta yaşlarının başında, yaptığı işten hayli yorulmuş bir adamdır, kızıl saçları arasında beyaz teller görünmeye çoktan başlamış fakat hala görevine devam etmektedir. İsmini; daha çok gençken, doğudan sanki çıldırmış gibi kampa doğru gelen, gözünü kan bürümüş dev bir kurt ve onun sürüsünü, izcileri ile birlikte püskürtüp, dev kurtun postunu da kendine pelerin yaptığında almıştır. Hala yazın en sıcak gününde bile sırtında aynı post ile izci kampında izcileriyle birlikte nöbet tutarken ya da ormanda avlanırken görülebilir. Uzun yıllardır yetiştirdiği, ufak bir av köpeği sürüsünü ve ailesinden olmamasına rağmen çoğunluğun kızı sandığı Rim Tase isimli genç kızı neredeyse hiç yanından ayırmaz. İzcilerin çoğu da Rim’e liderlerine duydukları gibi saygı ve güven duyar.

Rim Tase, kasabada doğup ufak yaşta ebeveynlerini kaybetmiş ve Kızılkurt onu yanına çırak alana kadar iki abisiyle birlikte yaşamıştır. Abileri ailelerini kaybettikten sonra hemen kasabadan ayrılmak isteseler de kız kardeşlerinin emin ellerde olduğundan emin olana kadar, birkaç yıl, Willowdale’de kalmış ardından da Leran’a doğru yola çıkmışlardır. Rim okuma yazmayı ve ok atmayı aşağı yukarı eş zamanlı öğrenip, kendi başının çaresine bakabileceği yaşa gelmesiyle birlikte Kızılkurt nereye giderse takip etmeye başlamış ve yıllar içinde kasaba halkı tarafından en çok saygı gösterilen izcilerden biri olmuştur.

Advertisement